14.
Hukuk Dairesi 2016/3653 E. , 2016/9068 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
2004/175 Esas sayılı dosyada 21.12.1995 tarihli ve birleştirilen 2005/556 Esas
sayılı dosyada 30.09.2005 tarihli dilekçesiyle tapu iptali ve tescil istenmesi
üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davacıların tapu
iptali ve tescile hasrettikleri davalarının asıl dava olan 2004/175 Esas sayılı
dosyasında ve birleştirilen 2005/556 Esas sayılı dosyasında tüm davalılar
yönünden ayrı ayrı reddine, davanın ve birleştirilen davanın tapu iptali ve
tescil talebine hasredilmesi nedeni ile sözleşmenin feshi ve zararın tahsiline
yönelik istemler hakkında esas yönünden ayrıca karar verilmesine yer olmadığına
dair verilen 22.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi
davacılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.11.2016 günü için
yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davalı asil …
geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan
temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü
açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı.
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacılar vekili 21.12.1995 tarihli dilekçesi ile davalı arsa sahipleri ile
yüklenici arasındaki 23.07.1990 tarih 42918 yevmiye nolu inşaat sözleşmesine
göre yükleniciye bırakılan 4908 sayılı parselde davacı …’in 06.02.1991,
davacı …’in 26.03.1992 ve davacı …’ın ise 16.12.1991 tarihli noterce
düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ile dava konusu mesken cinsli
bağımsız bölümleri satım ve teslim aldıklarını ileri sürerek tapu iptali ve
tescil istemiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, Dairemizin 03.11.2013 tarihli, 2003/7722 Esas, 2003/7688 Karar
sayılı tarihli bozma ilamına uyularak ve davalar birleştirilerek yapılan
yargılamada davacıların tapu iptali ve tescile hasrettikleri asıl dava olan
2004/175 Esas sayılı dosyasında ve birleştirilen 2005/556 Esas sayılı
dosyasında tüm davalılar yönünden ayrı ayrı davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkındaki Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları
kapsamaktadır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya
mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki
tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel
kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya
onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile
tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet,
bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve
hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi
gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara
tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
Somut olaya gelince; Davacılar vekili 21.12.1995 tarihli dilekçesi ile davalı
arsa sahipleri ile yüklenici arasındaki 23.07.1990 tarih 42918 yevmiye nolu
inşaat sözleşmesine göre yükleniciye bırakılan 4908 sayılı parselde davacı …
Şeni’in 06.02.1991, davacı …’in 26.03.1992 ve davacı …’ın ise 16.12.1991
tarihli noterce düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ile dava konusu
mesken cinsli bağımsız bölümleri satım ve teslim aldıklarını ileri sürerek tapu
iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi
varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici
mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece
kamu düzeninden olan görev hususu resen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu
şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme
bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma
nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden
itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.11.2016
tarihinde oybirliği ile karar verildi.