T.C.
Yargıtay
22. Hukuk Dairesi
Esas No:2017/20153
Karar No:2019/4472
K. Tarihi:
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi
taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu
anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor
dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş akdine haksız son verildiğini ileri sürerek
kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel
ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın
kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının tüm,
davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde
değildir.
2-Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda yargılama dört aşamadan
ibaret iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda kanun koyucu dört
aşamadan oluşan (dilekçeler, tahkikat, sözlü yargılama ve hüküm aşaması) na
yenilik olarak 6100 sayılı Kanun’da ön inceleme kurumunu öngörmüş
ve yargılamayı 5 aşamadan oluşur şekilde düzenlemiştir. Ön inceleme,
6100 sayılı Kanun’un 137. md ve 140. maddeleri
arasında, ön inceleme aşamasına yardımcı hükümler ise Hukuk
Muhakemeleri Kanunu 141 ile 142. maddelerinde düzenlenmiştir.
Ön inceleme kurumu, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması
tamamlandıktan sonra ve tahkikat aşamasından önce
düzenlenmiş, ön inceleme duruşmasında tahkikat aşamasına
geçilmeden gerekli hazırlıkların bitirilmesi, dava şartları hakkında gerekli
kararların verilmesi, sağlanmış olacaktır. Ön incelemenin asıl
işlevi, uygulamada birbirinin içine geçirilmiş aşamaların ayrılması noktasında
ortaya çıkmaktadır. Yani artık tahkikat aşamasında delil toplanması söz konusu
olmayacak, ön inceleme aşamasına kadar dilekçeler tamamlanmış,
deliller toplanmış olacak, böylece duruşmalar delillerin tartışıldığı
oturumlar haline gelmiş olacaktır.
Tahkikat aşamasından farklı
olarak, ön inceleme aşamasında delillerin toplanması
ve bu sayede dosyanın tekemmül etmesi sağlanacaktır. Kanun
koyucu, öncelikle dilekçeler aşamasının sona erdirilmesini, bundan
sonra ön inceleme duruşma gününün belirlenmesini ve takiben
de ön inceleme sona erince tahkikata geçilmesi ve bu aşamaların
tam şekilde belirlenip ayrılmasını istemiştir. Davada tarafların dilekçelerini
karşılıklı olarak vermesinden, bir başka deyişle dilekçeler teatisinin
tamamlanmasından sonra, ön inceleme yapılacaktır.
Mahkeme ön incelemede; dava şartlarını ve ilk itirazları inceler,
uyuşmazlık konularını tam olarak belirler, hazırlık işlemleri ile tarafların delillerini
sunmaları ve delillerin toplanması için gereken işlemleri yapar, bu
hususları tutanağa geçirir. Ön inceleme, tahkikat aşaması için
hazırlıkların yapıldığı bir aşamadır. Bu bağlamda mahkeme; uyuşmazlık
konularını belirler, hazırlık işlemlerini yapar, tarafların delillerini
sunmaları ve delillerin toplanılması için gereken işlemleri
yapar. Ön inceleme duruşmasında, taraflara dilekçelerinde
gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri mahkemeye sunmaları veya
başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi amacıyla gereken
açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu hususların
verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o delile
dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir (madde 140/5). Tahkikat
aşamasına geçmeden önce taraflar, delil olarak dayandıkları belgeleri
dilekçelerine ekleyerek vermek ya da başka yerden getirilecekse, bunu belirtmek
zorundadırlar.
Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut uyuşmazlığa bakıldığında, Mahkemece
tensip zaptında puantaj kayıtlarının, tensip tutanağının tebliğinden itibaren 2
haftalık kesin süre içinde ibrazı, aksi halde dosyadaki belgelere göre karar
verileceği ihtaren bildirilmiş, tensip zaptı ise davalı vekiline 24.02.2014
tarihinde tebliğ olmuştur. Davalı vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde
delil olarak işyeri dosyası ve mesai çizelgelerine dayansa da, kök rapor ve
ıslah dilekçesi sonrasında puantaj kaydını dosyaya sunmuş, Mahkemece de sunulan
kayda göre hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı Kanun’un ön inceleme duruşması başlığını taşıyan140.
maddesinin (5) numaralı fıkrasında; Ön inceleme duruşmasında,
taraflara dilekçelerinde gösterdikleri, ancak henüz sunmadıkları belgeleri
mahkemeye sunmaları veya başka yerden getirtilecek belgelerin getirtilebilmesi
amacıyla gereken açıklamayı yapmaları için iki haftalık kesin süre verilir. Bu
hususların verilen kesin süre içinde tam olarak yerine getirilmemesi hâlinde, o
delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılmasına karar verilir. hükmünde açıkça
anlatılmak istenen; esasa etkili olması halinde dahi kesin süre içinde
sunulmayan belgelerin tahkikat aşamasında dikkate alınmayacağıdır. Mahkemenin
ilgili yasa hükmünü dikkate almaksızın dosyayı ek rapora göndermesi ve oluşan
yeni sonuca göre hüküm kurması hatalıdır. O halde, süresinden sonra sunulan
delillere itibar edilmeksizin, dosyadaki mevcut delillere göre hüküm tesis
edilmelidir. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve
karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin
alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.02.2019 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.