AİDAT BORCUNA İLİŞKİN GECİKME TAZMİNATINDA TEMERRÜT TARİHİ


Yazar: Yargıtay 20. Hukuk Dairesi
28.03.2024 17:02:31
AİDAT BORCUNA İLİŞKİN GECİKME TAZMİNATINDA TEMERRÜT TARİHİ

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/2284 E. 2018/6954 K. 31.10.2018 T.

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı dava dilekçesi ile davalı borçlunun maliki olduğu sitenin ısı yalıtım onarım işleminin yapılması için 01/02/2015 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını, genel kurul toplantısında 99 kişinin oyuyla, oy çokluğu ile ısı yalıtım ve diğer işlerin yapılmasının kabul edildiğini, ısı yalıtım, çatı revizyonu ve diğer işler için uygulama sözleşmesinin KDV dahil 945.000,00 TL bedelle yapılmış olup sözleşme bedelinin 177'ye bölünerek her bir bağımsız bölüm için ödenmesi gereken onarım aidat tutarının 5.338,98 TL olarak belirlendiğini, duyuruya rağmen davalının onarım aidatlarını ödemediklerini, haklarında icra takibi başlatıldığını, 5.338,00 TL asıl alacak ve takip öncesi 329,18 TL işlemiş faizi toplamı üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurduğunu beyan ederek; davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davalının dava tarihinden sonra yaptığı ödemeler nazara alınarak, son ödeme yaptığı 28.10.2015 tarihi itibariyle, 788,80 TL gider payı asıl borcu kalacağı bu tarihten itibaren aylık % 5 gecikme tazminatıyla tahsilinin talep edilebileceği gerekçesiyle, davalının ...5. İcra Müdürlüğünün 2015/14699 E. sayılı dosyasına yönelik itirazının 4.438,98 TL asıl alacak, 66,58 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.505,56 TL alacak üzerinden iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, alacak üzerinden hesap edilen % 20 icra inkar tazminatı 901,11 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının icra takibinden sonra yaptığı ödemelerin infazda nazara alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava; ortak gider alacağı nedeni ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.

Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; kurulan hüküm alınan bilirkişi raporuna dayandırılmış ancak bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesinin ikinci fıkrası hükmüne göre, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıç gününün açıkça saptanmış olması gerekir. Dava konusu ortak giderin, dayanağını oluşturan düzenleme; işletme projesi ise işletme projesinin davalıya tebliğ edildiği tarih, kat malikleri kurulu kararı ise bu kurula davalı katılmışsa karar tarihi, kararın alındığı toplantıya katılmamışsa bu kararın kendisine tebliğ edildiği ya da başka bir biçimde borcunu öğrendiği tarih, bu da yoksa hakkında açılan icra takibi nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih esas alınmalıdır. O halde; öncelikle aidat borcunun doğduğu dönemlere ilişkin alınan kat malikleri kurulu kararlarına ait belgeler (toplantı tutanakları, hazirun cetveli, gündem, vs.) dosyaya celbedilerek, bu kararların iptal edilip edilmediği, davalıya tebliğ edilip edilmediği tespit edilip, tebliğ tarihinden itibaren gecikme tazminatı uygulanabilecek olup, temerrüt tarihi duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeksizin takip tarihinden öncesine gecikme tazminatı işletilmesi doğru görülmemiştir. Tarafların tüm delilleri, banka kayıtları, ödeme belgeleri, tahsilat makbuzları celbedilerek, davalının ödemesi gereken bir meblağ bulunup bulunmadığı tam olarak tespit edilip, alınacak uzman mali müşavir bilirkişi raporu doğrultusunda, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri de birlikte değerlendirildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz, denetime elverişli olmayan incelemeyle karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/10/2018 günü oy birliği ile karar verildi.