ALT İŞVEREN İŞÇİLERİ ASIL İŞVERENLE YAPILAN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN YARARLANAMAZ


Yazar: Yargıtay 9 .Hukuk Dairesi
11.03.2024 17:57:25
ALT İŞVEREN İŞÇİLERİ ASIL İŞVERENLE YAPILAN TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN YARARLANAMAZ

Yargıtay 9 .Hukuk Dairesi  2023/17756 E. 2024/1688 K. 07.02.2024 T.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı işyerinde çalışan davacının hizmet alım sözleşmeleri ile alt işverenler nezdinde çalıştığını, alt işverenler değişmesine rağmen davacıyla birlikte toplam 17 kişinin aynı işi yaptığını, önceleri müteferrik eleman olarak daha sonraları ise temizlik elemanı olarak ihalelerin gerçekleştiğini, davalı Kurum ile alt işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmelerinin muvazaalı olduğunu iddia ederek aylık ücret farkı alacağı, prim ikramiye alacağı, ikramiye, kömür yardım alacağı, bedelsiz yemek iaşe bedeli alacağı, sabun ve aydınlatma bedeli alacağı, koruyucu madde ve giyim bedeli alacağı, sosyal yardım zammı alacağı ve ilave tediye ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, muvazaa iddiasını kabul etmediklerini, davacı işçinin yüklenicinin asıl işveren olduğu işyerinde ve bu asıl işverenin yanında onun işinde çalışan bir işçi olduğunu, davalı Kurumun davacı işçi ile arasında herhangi bir bağ ve sözleşme olmadığını, davacının toplu ... sözleşmesi hükümlerinden yararlanmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hizmet alım sözleşmesinde verilen işin Garp Linyitleri İşletmesi Müdürlüğü muhtelif işyerlerinde yaptırılacak müteferrik işi olduğu, söz konusu işin mal ve hizmet üretimine ilişkin olmakla beraber doğrudan organizasyon içerisinde yer almayan, üretimin zorunlu unsuru olmayan bir ... olduğu, tanık anlatımlarına göre işyerinde verilen ... ve talimatların, kullanılan malzemeler açısından çalışılan her işyerinde amirler tarafından verilen talimatlar olduğu, davalı ile davalı Şirket arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu ve alt işveren işçilerinin asıl işverenle yapılan toplu ... sözleşmesinden yararlanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı Kurum ile dava dışı işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunu, muvazaa olgusunun tanık beyanları ve bilirkişi raporlarıyla ispatlandığını, muvazaa olgusu reddedilse dahi eşit işe eşit ücret ilkesi gereği kadrolu çalışanlar gibi davacının alacaklarının hesaplanması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ile alt işveren firmalar arasında muvazaa bulunmadığı ve yapılan işin yardımcı ... niteliğinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ile muvazaanın varlığı hâlinde gerçek işveren tarafından bağıtlanan toplu ... sözleşmesinden yararlanma koşulları noktalarındadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 ... Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6098 ... ... Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi, 4857 ... ... Kanunu'nun 2 nci maddesinin yedi ve sekizinci fıkraları ile 6772 ... Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 ... Kanunla 6212 ... Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 ... Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.


VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 ... Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.