BELİRLİ SÜRELİ KİRA SÖZLEŞMESİ SONA ERMEDEN DE TAHLİYE TAAHHÜDÜ VERİLEBİLİR


Yazar: Yargıtay 6. Hukuk Dairesi
28.08.2023 12:27:09
BELİRLİ SÜRELİ KİRA SÖZLEŞMESİ SONA ERMEDEN DE TAHLİYE TAAHHÜDÜ VERİLEBİLİR

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2013/11078 E. 2014/3241 K. 18.4.2014 T. 

MAHKEMESİ : Konya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ           : 12/03/2013
NUMARASI   : 2012/1262-2013/276

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava tahliye taahhüdüne dayalı olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 
Davacı vekili davalının 10.05.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi uyarınca kiracı olduğunu, davalının 15.08.2012 tarihli tahliye taahhütnamesi uyarınca kiralananı 20.09.2012 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt ettiğini, buna uymayan davalı hakkında Konya 12. İcra Müdürlüğünün 2012/7061 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaline ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise kira sözleşmesinin 10.05.2012 tarihinden itibaren bir yıl süreli olup mecurun 20.09.2012 tarihinde tahliye edileceğine ilişkin taahhütname verilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin davacıya böyle bir taahhüt verdiğini hatırlamadığını, bu nedenle imzanın müvekkiline ait olmadığını, taahhütnameye 20.09.2012 tarihinin müvekkilinin iradesi dışında sonradan yazıldığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece kira sözleşmesinin başlangıç tarihi ve süresi ile tahliye taahhütnamesindeki tahliye tarihlerinin birbiri ile uyumlu olmadığı bu nedenle söz konusu belgenin tahliye istemine dayanak yapılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 
TBK’nun 352/1.maddesi hükmüne göre; kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı kiralananı belli bir tarihte boşaltmayı yazılı olarak üstlendiği halde boşaltmamışsa, kiraya veren kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir ay içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir. Kira sözleşmesi 10.05.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli olup davalı; 15.08.2012 tarihinde düzenlenen taahhütname ile kiralananı 20.09.2012 tarihinde tahliye etmeyi taahhüt etmiştir. Kural olarak kira ilişkisi kurulduktan sonra alınan taahhütnamenin kiracının serbest iradesi ürünü olduğu kabul edilmelidir. Somut olayda tahliye taahhütnamesi 15.08.2012 tarihinde düzenlenmiş olup düzenleme tarihi itibariyle kiracılık ilişkisi mevcuttur. Sözleşme süresi sona ermeden kiralananın tahliye edileceği yönünde taahhütname düzenlenmesinde hukuksal ve mantıksal bir engel olmadığı gibi, böyle bir taahhütnamenin hayatın olağan akışına aykırı olduğu da ileri sürülemez. Davalı tahliye tarihinin belgeye sonradan yazıldığını ve gerçeği yansıtmadığını ileri sürmüş ise de bu iddiasını aynı ispat gücüne haiz başka bir belge ile kanıtlamak durumunda olup davalı bu yönde bir delil sunmamıştır. Mahkemece belirtilen bu yönler nazara alınmaksızın ve davalının imza itirazı incelenmeksizin hukuksal dayanağı olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.