Ceza İnfaz Kurumlarında Yapılan Aramalar


Yazar: GAYE AMİKLİOGLU & SELÇUK ENER
27.09.2022 17:43:42
Ceza İnfaz Kurumlarında Yapılan Aramalar

                               CEZA İNFAZ KURUMLARINDA YAPILAN ARAMALAR

Ceza infaz kurumları, kanunun suç tanımının kapsamındaki fiili işleyen ve bu sebepten ötürü yargılaması tamamlanmış olup hakkında mahkumiyet hükmü verilen kişilerin, cezalarının infaz edildiği yerlerdir. Gerek mahkumların gerekse ziyaretçilerin cezaevlerine giriş yaptıkları sırada yoğun tedbirlerin alınması güvenliğin ve denetimin sağlanması açısından büyük önem arz etmektedir. Bu yazıda cezaevlerine girişte alınan tedbirlerin ve cezaevi içinde yapılan aramaların neler olduğu üzerinde durulacaktır.

Ceza İnfaz Kurumu kapsamında olan kurumlara girişlerde yapılacak olan arama ile ilgili kurallar Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkındaki Yönetmeliğin “Ceza infaz kurumlarına girişte arama” başlıklı 6. Maddesinde hüküm altına alınmıştır. Söz konusu hükme göre ceza infaz kurumu olarak kabul edilen kurumlar aşağıda sıralanmıştır.

1) Kapalı ceza infaz kurumları ceza infaz kurumları,

2) Yüksek güvenlikli kapalı ceza infaz kurumları,

3) Kadın kapalı ceza infaz kurumları,

4) Çocuk kapalı ceza infaz kurumları,

5) Gençlik kapalı ceza infaz kurumları,

6) Açık ceza infaz kurumları ile gözlem ve sınıflandırma merkezleri

7) Çocuk eğitim evleri

Bu kurumlara giriş yapan herkesin denetime tabi tutulacağı kanunen kabul edilen bir kuraldır.

Ceza infaz kurumlarına girişte yapılacak arama ile ilgili uygulanacak olan kurallar açısından “Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkındaki Yönetmelik” dikkate alınmaktadır.

Madde 6 — Ceza infaz kurumu görevlileri ve dış güvenlik görevlileri dahil olmak üzere, sıfat ve görevi ne olursa olsun, ceza infaz kurumlarına girenler duyarlı kapıdan geçmek zorundadır. Bu kişilerin üstleri metal dedektörle aranır; eşyaları x-ray cihazından veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirilir, ayrıca şüphe hâlinde elle aranır. Bu cihazların bulunmadığı yerlerde arama ve kontrol elle yapılır. 

Ayrıca belirtmek gerekmektedir ki elle arama yapılmasının zorunlu olduğu durumlarda aramayı, üst araması yapılacak olan kişi ile aynı cinsiyette olan memurlar yapar.

Söz konusu madde hükmü uyarınca sıfatı ne olursa olsun ceza infaz kurumuna giren herkes duyarlı kapıdan üzerindeki herhangi bir eşya, madde, araç vs. sebebiyle ötmeden geçmek mecburiyetindedir. Bu kural herkes için geçerlidir, üst aramasına tabi olmayanlar da geçmek zorundadır.

Bu kuralın istinasları yani ceza infaz kurumuna girişte üst aramasına tabi olmayacak kişiler aşağıda belirtilmiştir.

1) Milletvekilleri

2) Mülkî amirler

3) Hâkim, Cumhuriyet savcıları ve bu sınıftan sayılanlar

4) Avukatlar

5) Noterler

6) Ceza infaz kurumları ve tutukevleri kontrolörleri

7) Ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurulu başkan ve üyeleri

8) Uluslararası sözleşmelerle yetkileri tanınmış kişi ve kuruluşların temsilcileri

9) Ceza infaz kurumu ve tutukevi koruma birlik komutanı

10) Kurum müdürü

Yukarıda belirtilen kişiler kapalı ve açık infaz ceza kurumlarına giriş yaparken elle üst araması kuralına tabi değildir. Ancak bu kişiler de cezaevi kurallarına uygun davranmaya özen göstermeli, kurum güvenliğini tehlikeye sokacak hareketler sergilemekten kaçınmalıdırlar.

Ceza infaz kurumuna ziyaret amacıyla gelen kişiler ile ilgili yapılacak işlemler ve aramaların insan onuruna saygı esasına uygun olması gerekmektedir. (CGTİHK m. 86/7) Bu nedenle yapılan aramalar insan hakları ile paralel düzeyde olmalı, insan onurunu zedeleyecek tavır ve tutumlardan kaçınmaya özen gösterilmelidir. Hukuka aykırı kuvvet kullanımından ötürü meydana gelen yaralanmaların olması ve bunun AYM’e taşınması bu konunun hassasiyetini anlamak açısından önem arz etmektedir.

30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin 5 numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin 1 numaralı fıkrası gereği bireysel başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılmalıdır. Aksi hallerde başvurular süre aşımı yönünden reddedilmektedir. 

“… Başvurucular, ceza infaz kurumuna kabul işlemleri sırasında darbedildiklerini ve bu olay nedeniyle etkili soruşturma yürütülmediğini ileri sürerek kötü muamele yasağının ihlal edildiğini belirtmektedir.

Bakanlık görüşünde; başvurucuların İnfaz Kurumuna kabul işlemleri sırasında kötü muameleye maruz kaldıkları iddiası hakkında yürütülen soruşturmanın sona ermesinden sonra otuz gün içinde bireysel başvuru yapmadıkları belirtilerek başvuruda süre aşımı bulunduğu ifade edilmiştir…”

(Anayasa Mahkemesi Kararı - 2. B. 2019/7333 T. 29.12.2021)                                                                                                                                              

Konusu suç oluşturmayan ve ceza infaz kurumlarına sokulması yasak olan her türlü eşya, ziyaret amacıyla gelen kişilerden teslim alınarak, çıkışta sahibine verilir. Ziyaret sırasında bu eşyalar idare tarafından muhafaza altına alınır. (CGTİHK m. 86/5)

İnfaz kurumunun düzen ve güvenliğini sağlamak amacıyla bazı eşyaların kuruma sokulması yasaktır. Hükümlülerin sağlığını bozabilecek nitelikteki eşya ve maddeler ile her türlü iletişim araçları ve taşıma izin belgesi olsa da silâhların kuruma sokulması mümkün değildir. Ziyaret ve görüşlerde hükümlülere para, kıymetli evrak ve eşya verilmesi söz konusu olamaz. (CGTİHK m. 86/2)

Ceza infaz kurumlarına girişte yapılan aramaların güvenliği sağlamak ve mevcut düzeni tehlikeye sokacak hareketleri önlemek amaçlı olduğunu yukarıda belirtmiştik. Kurumlara girişi yasak olan bazı maddelerin bu aramalarda tespit edilmesi ve kurum içine geçişinin önlenmesi bu aramalarda dikkat edilen hususlardandır.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 297. Maddesine göre ceza infaz kurumlarına sokulması ve bulundurulması yasak olan eşyalar aşağıda belirtilmiştir.

 1) Silah (TCK m. 297/1) ,

2) Uyuşturucu veya uyarıcı madde (TCK m. 297/2),

3) Elektronik haberleşme aracı (TCK m. 297/3),

4) Firarı kolaylaştırıcı her türlü alet ve malzeme (TCK m. 297/2-a),

5) Her türlü saldırı ve savunma araçları ile yangın çıkarmaya yarayan malzeme (TCK m. 297/2-b),

6) Alkol içeren her türlü içecekler (TCK m. 297/2-c),

7) Kumar oynanmasına olanak sağlayan eşya ve malzemeler (TCK m. 297/2-d),

8) TCK’nin 188 inci maddede tanımlanan suçlar saklı kalmak üzere, yeşil reçeteye tabi ilaçlar (TCK m. 297/2-e),

9) Kurum idaresince incelenmek üzere alınanlar hariç, mahkemelerce yasaklanmış veya suç örgütlerini temsil eden yayın, afiş, pankart, resim, sembol, işaret, doküman ve benzeri malzemeler ile örgütsel haberleşme araçları (TCK m. 297/2-f),

10) Yetkili makamlarca izin verilenler hariç, ses ve görüntü almaya yarayan araçları (TCK m. 297/2-g).

                                                                                                                                                                                

“…Halfeti Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan eşini ziyaret etmek için 31.03.2010 tarihinde cezaevine giden sanığın, dış nizamiye kapısına geldiğinde çantasında yapılan aramada naylon poşette net 135,5 gram esrarın ele geçirildiği olayda; suç tarihinde cezaevinde hükümlü bulunan ve hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma ve infaz kurumuna yasak eşya sokma suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen tanık İsmail'in iki yıl öncesine kadar uyuşturucu madde kullandığını beyan etmesi, sanığın tüm aşamalarda, cezaevinde bulunan eşini ziyarete gideceği gün evine gelen tanımadığı bir kişinin, eşi olan tanık İsmail'e götürmesi için kendisine bir poşet verdiğini ve söz konusu bu poşeti çantasına koyduğunu söylemesi, cezaevi girişinde yapılan aramada da sanığın çantasındaki poşette suç konusu esrarın ele geçirilmesi karşısında; sanığın, hiç tanımadığı bir kişiden aldığı poşeti kontrol etmeden cezaevine götürmesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği, poşette uyuşturucu madde bulunduğunu bilmediğine ilişkin savunmasının da kendisini suç ve cezadan kurtulmaya yönelik olduğu ve gerçeği yansıtmadığı, dolayısıyla ceza infaz kurumunda hükümlü bulunan eşine vermek amacıyla çantasında uyuşturucu madde bulundurup nakleden ve cezaevine girmek isterken yakalanan sanığa atılı suçun sabit olduğu kabul edilmelidir...”

(Yargıtay CGK. 2017/797 E. 2017/415 K. 17.10.2017 T.   

Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’te aynı zamanda infaz kurumlarında yapılacak olan aramaların detayları Arama, güvenlik tatbikatı ve sayım başlığı altında belirtilmiştir.

MADDE 34 -

(1) Kurumlarda, oda ve eklentilerinde, hükümlünün üst ve eşyasında habersiz olarak her zaman arama yapılabilir. Kurumun tamamında her ay bir kez mutlaka arama yapılır. Oda ve eklentilerinde yapılacak aramalarda bir hükümlü hazır bulundurulur.

 (2) Hükümlünün üzerinde, kuruma sokulması veya bulundurulması yasak madde veya eşya bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin varlığı ve bunun başka suretle tespitinin olanaksız olması durumunda, kurum en üst amirinin gerekli görmesi hâlinde, detaylı olarak veya beden çukurlarında aşağıda belirtilen usullere göre arama yapılabilir:

  a) (Değişik:RG-12/11/2021-31657-CK-4773/14 md.) Detaylı arama, hükümlünün utanma duygusunu ihlal etmeyecek şekilde ve görevli dışında kimsenin görmemesini sağlayacak tedbirler alınarak gerçekleştirilir. Arama sırasında hükümlüye tek kullanımlık giyim önlüğü verilir.

  b) Arama sırasında önce bedenin üst kısmındaki giysiler çıkarttırılır, bedenin alt kısmındaki giysiler üst kısmındaki giysiler giyildikten sonra çıkarttırılır. Bu giysiler de mutlaka aranır.

 c) (Değişik:RG-12/11/2021-31657-CK-4773/14 md.) Detaylı arama sırasında bedene dokunulmaması için gerekli özen gösterilir ve görevli tarafından eldiven kullanılır. Aranan kişinin beden çukurlarında bir şeyin bulunduğuna dair makul ve ciddi emarelerin bulunması hâlinde öncelikle, hükümlüden madde veya eşyanın kendisi tarafından çıkartılması istenir, aksi hâlde bunun zor kullanılarak gerçekleştirileceği bildirilir. Beden çukurlarındaki arama, cezaevi tabibi tarafından yerine getirilir.

  ç) (Değişik:RG-12/11/2021-31657-CK-4773/14 md.) Detaylı arama, mümkün olan en kısa süre içinde bitirilir ve işlem tutanağa bağlanır, tutanakta arama yapan görevliler ile hükümlünün imzası bulunur. Hükümlünün imzadan kaçınması hâlinde bu durum tutanağa geçirilir.

(3) Beden ve üst aramaları aynı cinsiyetten güvenlik ve gözetim görevlileri tarafından yapılır.

(4) Aramalar, gerektiğinde dış güvenlik görevlileri veya kolluk kuvvetleriyle ya da diğer kamu görevlilerince ortaklaşa gerçekleştirilebilir.

(5) Kurum en üst amiri, Cumhuriyet başsavcısına bilgi vermek suretiyle önceden hazırlanan olağanüstü hâl planlarına göre kurumun fiziksel özelliği ve mevcudunu değerlendirerek, yılda en az iki kez olmak üzere uygun gördüğü zamanlarda diğer kamu görevlilerinin katılımıyla; isyan, firar, yangın ve benzeri olaylara karşı tatbikat yaptırır.

(6) Sayımlar, 10 uncu maddede belirtilen görevliler tarafından, dörtlü vardiya hizmetinin uygulandığı kurumlarda sabah, akşam ve gece olmak üzere günde üç kez, diğer vardiya hizmetlerinin uygulandığı kurumlarda ise her vardiya değişiminde yapılır.

(7) İdare tarafından uygun görülmesi durumunda, her zaman sayım yapılabilir. Olağanüstü durumlarda, kurum en üst amirinin talebi, Cumhuriyet başsavcısının oluru ile dış güvenlik görevlileri sayımlara katılabilir.

(8) Sayımlar, yatma planları da göz önünde bulundurularak odalarda yapılır. Sayımın yapılış şekli, kurum güvenliğini tehlikeye düşürmeyecek biçimde odada bulunan hükümlülerin sayısı dikkate alınarak idare tarafından belirlenir.

(9) (Değişik:RG-12/11/2021-31657-CK-4773/14 md.) Arama ve sayımlar sırasında insan onuru ve haysiyetine saygı ile utanma duygusunun ihlal edilmemesi esastır. Bu kapsamda gerekli her türlü tedbir alınır.

(10) Elektronik ortamda sayım gerçekleştirilen kurumlarda Bakanlıkça belirlenecek esaslar uygulanır.

                                                                                                                                             

“…İhbar üzerine başvurucunun bulunduğu koğuşta yapılan aramada, ucu düzeltilerek keskinleştirilmiş el yapımı metal eşya ile boncuk tığı ve telefon kartı ele geçirilmiş, soruşturma neticesinde Cezaevi Disiplin Kurulunun 9/5/2014 tarihli kararı ile kanuna uygun olarak yasaklanmış bulunan her türlü eşya, araç gereç veya malzemeyi Ceza İnfaz Kurumuna sokmak, kullanmak veya bulundurmak eylemini gerçekleştirdiği belirtilerek başvurucu hakkında 11 gün hücreye koyma cezasına hükmedilmiştir…” 

(Anayasa Mahkemesi Kararı - 1. B., B. 2014/15656 T. 9.3.2017)