DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA GEREKÇESİ OLARAK YÜZ KIZARTICI HAREKET


Yazar: Av. Özge ÇALHAN & Av. Selçuk ENER
03.05.2024 12:58:34
DEVLET MEMURLUĞUNDAN ÇIKARMA GEREKÇESİ OLARAK YÜZ KIZARTICI HAREKET

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile devlet memurlarının hizmet şartları, nitelikleri, atanma ve yerleştirilmeleri, hak, hüküm ve sorumlulukları gibi konular düzenlenmiştir. Kanunda yer alan en ağır disiplin cezası ise Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen memuriyetten çıkarma cezasıdır.

Devlet Memurları Kanunu 125. maddesinin g bendinde yer alan memurluk sıfatıyla bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak geniş yorumlanmakta olup uygulamada mağduriyete yol açmaktadır. Bu fıkrada yer alan ifadeler muğlak ve göreceli kavramlar olup memurun iş güvenliğini ihlal edecek derecede idareye takdir yetkisi tanımaktadır.

__________________________________________________________________________________

Devlet Memurları Kanunu Madde 125:

E - Devlet memurluğundan çıkarma: Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.

Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller şunlardır:

g) Memurluk sıfatı ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,

__________________________________________________________________________________

 

Özel yaşamın gizliliği hakkı ile memurdan beklenen davranış arasında ölçülülük ilkesi gereği adil bir orantı kurulmalıdır. Lakin bu ölçü birçok durumda gözetilmemekte ve idare tarafından memurun özel yaşamındaki “uygunsuz” davranışları gerekçe gösterilerek memuriyetten çıkarma cezası verilmektedir.

Anayasa’nın 20. maddesinde; “Herkes özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir.” İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin “Özel ve aile hayatına saygı hakkı” başlıklı 8. maddesinde; “Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.”

Ölçülülük ilkesi gereği verilecek disiplin cezası ile disiplin suçu arasında bir uyum, adil bir denge olması gerekir. Fakat bazı hallerde bu ölçü aşılmakta, memurların özel hayatı gerekçe gösterilerek memuriyetten çıkarma cezası verilebilmektedir. Danıştay’ın bu konu ile ilgili birçok bozma kararı bulunmaktadır. Zira gerek Anayasa gerek tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmeler uyarınca özel hayata saygı önem arz etmektedir.

__________________________________________________________________________________

“Dava dosyası ile dava konusu işleme dayanak alınan soruşturma dosyasının incelenmesinden, davacının Muğla Bodrum Turgutreis Hayırlı Sabancı Çok Programlı Lisesi müdür vekili olarak görev yapmakta iken, aynı okulda İngilizce öğretmeni olan kişi ile bir yılı aşkın bir süreden beri (2007-2008 yılları içerisinde) beraber oldukları, bu süre içerisinde bekar olan İngilizce öğretmeni ile evli olan davacının Bodrum’da ve Muğla’nın değişik bazı ilçelerinde aynı araçla beraber gezdikleri ve aynı mekanlarda kaldıkları iddiasıyla ilgili olarak başlatılan soruşturma sonucunda, davacının bu eyleminin 1702 sayılı Kanun’un yukarda yer verilen 27/1 maddesi uyarınca iffetsiz eylem olarak değerlendirilmesi suretiyle ”meslekten çıkarma cezası” ile cezalandırılması üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, dosya içerisinde bulunan soruşturma raporu ve eki belgelerin birlikte incelenmesi neticesinde, davacıya isnat edilen soruşturma konusu fiillerin her türlü şüpheden uzak, somut ve inandırıcı delillerle ortaya konulamadığı gibi okul ve eğitim-öğretim ortamı dışında meydana geldiği ve bir kişiyle sürekli arkadaşlık ve birliktelik şeklinde gerçekleştiği iddia edilen, okul içinde ve dışında öğrencilerde olumsuz bir yansıması olmayan soruşturma konusu fiiller, davacının mesleki faaliyeti ile ilgisi olmayan, mahremiyet alanına dahil özel yaşamı kapsamında kalan eylem ve davranışlar olduğundan, iffetsiz eylem ve davranış olarak değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu fiilin disiplin suçu olarak değerlendirilerek dava konusu işlem ile cezalandırılmasının Anayasa’nın 20. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 8. maddesi uyarınca ‘özel hayata saygı hakkının’ ihlali sonucunu da doğuracağı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.”

 

(Danıştay 12. Dairesi 2016/7995 E. 2017/154 K. 02.02.2017 T.)

__________________________________________________________________________________

 

İdare tarafından Devlet Memurları Kanunu 125.maddesinin g bendi gerekçe gösterilerek memuriyetten çıkarma cezası ile karşı karşıya kalındığında cezanın tebliğinden itibaren 60 gün içinde yetkili idare mahkemesinde iptal davası açılmalı ve cezanın hukuka aykırılığı, ölçüsüzlüğü, adil olmadığı gerekçeleri ile cezaya itiraz edilmelidir. Sonuç olarak hak kaybına uğramamak ve süreci en doğru şekilde yürütebilmek adına bu alanda uzman bir avukata danışmanız önerilir.

 

Av. Özge ÇALHAN & Av. Selçuk ENER