EMEKLİLİK SEBEBİYLE KIDEME HAK KAZANAN İŞÇİNİN SORUŞTURMA DOSYASI BEKLETİCİ MESELE YAPILAMAZ


Yazar: Yargıtay 9.Hukuk Dairesi
16.11.2023 13:17:01
EMEKLİLİK SEBEBİYLE KIDEME HAK KAZANAN İŞÇİNİN SORUŞTURMA DOSYASI BEKLETİCİ MESELE YAPILAMAZ

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2022/5164 E. 2022/5706 K. 10.05.2022 T.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre ve diğer temyiz şartları yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 28.01.2019 tarihinde Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) aldığı emekliliğe hak kazandığına ilişkin belgeyi davalı işverenliğe vererek iş sözleşmesini sonlandırdığını, ancak talep etmesine rağmen davalı işverenlikçe herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının emeklilik başvurusu normal bir emeklilik süreci gibi görünse de davacı ile ilgili şaibeli durumların söz konusu olduğunu, bu durumların iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshi durumunu ortadan kaldırıp işveren tarafından haklı nedenle fesihi oluşturacak kuvvetli emareler içerdiğini, davacının Burhaniye sebze halinde kantarcılık görevini yaptığı dönemde işten çıkarılmayı gerektirecek bazı usulsüzlükler yaptığı gerekçesi ile kendisi hakkında hem idari hem de adli soruşturma açılıp kendisinin Burhaniye ceza mahkemelerinde yargılandığını ve davacının emeklilik başvurusunun sehven kabul edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının SGK'dan aldığı belgeyi işverene ibraz ederek kıdem tazminatına hak kazandığı, davacının kanunen kendisine tanınan imkânı kullandığı, davalı ... Teftiş Kurulu Başkanlığının dosyadaki 08.02.2019 tarihli yazısından, davacının gözaltına alınması ile ilgili inceleme ve disiplin soruşturması yapılması için 08.02.2019 tarihinde müfettiş görevlendirildiğinin anlaşıldığı, hak düşürücü süre içerisinde işveren tarafından bir feshin yapılmadığının görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının emeklilik başvurusunun sehven kabul edildiğini, davacının işten çıkarılmayı gerektirecek suç işlediği yönünde delil ve tanık beyanlarına dayalı soruşturmalar devam ettiğinden davanın ceza davası kesinleşinceye kadar bekletici mesele yapılması ve akabinde ceza davasında verilecek karara göre karar verilmesi gerektiğini, ayrıca yerel Mahkeme kararında maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekâlet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile somut olayda davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 03.06.1997, fesih tarihi itibariyle sigortalılık süresinin 21 yıl, prim ödeme gün sayısının 7749 gün olduğu, davacının işe başlangıç tarihi itibariyle yaş dışındaki emeklilik koşulunun 15 yıl ve 3600 gün prim ödemesi olduğu, davacının bu koşulları yerine getirdiğinden kıdem tazminatına hak kazandığı, davalı işveren tarafından yapılmış bir fesih bulunmadığından davalı tarafça ileri sürülen muhtemel haklı nedenlerle fesih gerekçelerinin esasa etkisinin görülmediği gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili;

davacının emeklilik başvurusunun sehven kabul edildiğini, davacının işten çıkarılmayı gerektirecek suç işlediği yönünde delil ve tanık beyanlarına dayalı soruşturmalar devam ettiğinden davanın ceza davası kesinleşinceye kadar bekletici mesele yapılması ve akabinde ceza davasında verilecek karara göre karar verilmesi gerektiğini, ayrıca yerel Mahkeme kararında maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekâlet ücretine hükmedildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi Kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe:

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının iş sözleşmesinin feshi ve buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ve vekâlet ücretine ilişkindir.

İlgili Hukuk

4857 sayılı İş Kanunu'nun 120 nci maddesi, Mülga 1475 sayılı Kanun'un 14 ncü maddesi, karar tarihinden yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesi.

Değerlendirme

Somut dosyada; SGK tarafından düzenlenen 21.01.2019 tarihli yazıda davacının sigortalılık süresinin 21 yıl ve 7749 günü tamamladığının belirtildiği ve davacının 28.01.2019 tarihli dilekçe ile davalı işverene başvurarak emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini feshettiğinden kıdem tazminatının ödenmesini talep ettiği; aynı tarihte davalı işyerinden bu gerekçe ile ayrıldığı, işverence düzenlenen işten ayrılış bildirgesinde çıkış kodunun "14" (emeklilik için yaş dışında diğer şartların tamamlanması) olarak bildirildiği, davalının ise davacının emekli olduğu tarihe kadar iddia ettiği usulsüzlüklerle ilgili herhangi bir işlem tesis etmeyip davalı işyerinde konu hakkındaki incelemenin 11.02.2019 tarihinde başlatıldığı ve 06.03.2019 tarihinde incelemenin son bularak 11.03.2019 tarihinde Disiplin Kurulu tarafından davacının iş sözleşmesi önceki bir tarihte emeklilik sebebi ile sona erdiğinden yapılacak bir işlemin bulunmadığı yönünde karar verildiği görülmüştür. Netice itibari ile 21.01.2019 tarihli SGK yazısından davacının emekliliğe hak kazandığı ve davacının da 28.01.2019 tarihli dilekçe ile emeklilik sebebi ile kıdem tazminatı ödenmesi talebine yönelik iradesini ortaya koyarak kıdem tazminatına hak kazandığı anlaşılmaktadır. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne uygun olarak kabul edilen miktar üzerinden davacı lehine nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinin de isabetli olduğu anlaşılmakla davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiş ve dosya kapsamına uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

10.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.