Fazla Çalışmanın İşveren Kayıtları Ve Yazılı Belge Yerine Tanık Anlatımlarına Dayanması Halinde Sürekli Fazla Mesai Yapılması Mümkün Olmadığından Karine İndirimi Uygulanı


Yazar: YARGITAY
22.09.2022 08:34:44
Fazla Çalışmanın İşveren Kayıtları Ve Yazılı Belge Yerine Tanık Anlatımlarına Dayanması Halinde Sürekli Fazla Mesai Yapılması Mümkün Olmadığından Karine İndirimi Uygulanı

Yargıtay 9. HD., E. 2021/8101 K. 2021/12337 T. 21.9.2021 T.C. Yargıtay Başkanlığı - 9. Hukuk Dairesi Esas No.: 2021/8101 Karar No.: 2021/12337 Karar tarihi: 21.09.2021 Belgeyi Lexpera’da Görüntüle MAHKEMESİ :İş Mahkemesi ... DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, davacının davalı nezdinde çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, çalışırken kaza geçirdiğini ve elinden yaralandığını, iş göremezlik raporlarının verildiğini, fazla mesai ücreti ödenmediğini iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı cevap vermemiştir. Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş akdinin tazminatı gerektirmeyecek şekilde feshedildiğinin ispat külfetinin davalı işverence yerine getirilemediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatı almaya hak kazandığı, davacı fazla mesai alacak talebinde bulunmuşsa da bu iddiasını ispatlar yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: 1-Davacının fazla mesai ücret alacağı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık söz konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır. Sayfa 1/2 Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçinin imzasını içermeyen bordrolarda fazla çalışma tahakkuku yer aldığında ve tahakkukta yer alan miktarların karşılığı banka hesabına ödendiğinde, tahakkuku aşan fazla çalışmalar her türlü delille ispatlanabilir. Tahakkuku aşan fazla çalışma hesaplandığında, bordrolarda yer alan fazla çalışma ödeme tutarları mahsup edilmelidir. Fazla çalışmaların yazılı delil yerine tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanması halinde, işçinin normal mesaisinin üzerine sürekli olarak aynı şekilde fazla çalışması mümkün olmadığından, hastalık mazeret izin gibi nedenlerle belirtildiği şekilde çalışamadığı günlerin olması kaçınılmaz olup, bu durumda karineye dayalı makul indirim yapılmalıdır (Yargıtay HGK, 06.12.2017 tarih 2015/9-2698 E.-2017/1557 K.). Fazla çalışmanın tanık anlatımları yerine doğrudan yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir. Davacı vekili dava dilekçesi ile davacının haftanın altı günü çalıştığını, hafta içi 08.00-20.00 saatleri arasında, Cumartesi ise 08.00-14.00 arasında çalıştığını iddia ederek fazla mesai ücreti talebinde bulunmuştur. Davalı ise davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacının ispata yönelik yeterli kesin ve inandırıcı delil sunmadığından fazla mesai talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı, fazla mesai ücretinin ispatı yönünden tanık deliline dayanmıştır. Tanık beyanlarına göre davacının fazla mesai yaptığını ispat ettiği ve dosya içerisinde bulunan 16.01.2014 tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece hatalı değerlendirme ile fazla mesai talebinin reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Kabule göre de, davacı lehine karar tarihi itibariyle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre kabul miktarı dikkate alınarak 1.500,00 TL vekalet ücreti verilmesi gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi hatalı olmuştur. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.09.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.