İŞÇİLİK ALACAKLARINDA FAİZ BAŞLANGIÇ TARİHİ ARABULUCULUK SON TUTANAK TARİHİDİR


Yazar: Yargıtay 9.Hukuk Dairesi
20.12.2023 13:00:18
İŞÇİLİK ALACAKLARINDA FAİZ BAŞLANGIÇ TARİHİ ARABULUCULUK SON TUTANAK TARİHİDİR

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2023/9156 E. 2023/12390 K. 19.09.2023 T.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacıyı temsilen ... Taşıma-... Sendikası vekili; davalı ... Otopark Ulaşım Nakliye İmar Planlama İnşaat ve Taahhüt Sanayi Ticaret AŞ işçisi olan davacının ... Büyükşehir Belediyesine bağlı işyerlerinde otobüs şoförü kadrosunda süreklilik arz eden işlerde çalıştığını, davacının ... Taşıma-... Sendikası üyesi olup davalı Şirket ile ... Taşıma-... Sendikası arasında Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmelerinden yararlandığını, buna karşın davacıya toplu ... sözleşmeleriyle belirlenen ilave tediye alacağının ödenmediğini ileri sürerek ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; işbu davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, dava konusu ilave tediye alacağı iddiasının dayanağının 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması ve 6452 Sayılı Kanunla 6212 Sayılı Kanunun 2 nci Maddesinin Kaldırılması Hakkında Kanun (6772 sayılı Kanun) olduğunu, 6772 sayılı Kanun'da ilave tediye ödemesi yapacak kurum ve kuruluşların belirlendiğini, davalı Şirketin özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir anonim şirket olması sebebiyle ilave tediye ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ilave tediye alacağının kapsamı, yararlanacaklar, yararlanma şartları, miktarı ve ödeme zamanının 6772 sayılı Kanun ile düzenlendiği, somut olayda, davacının ilave tediye alacağı talebini, dosyaya sureti ibraz edilen toplu ... sözleşmesi hükümlerine dayandırdığı, davacıya ait sendika üyelik fişine göre davacının dava konusu dönemde toplu ... sözleşmesinin tarafı olan ... Taşıma-... Sendikasına üye olduğu, dosyaya sunulan Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 10.02.2017 tarihli ve 2016/1928 Esas, 2017/361 Karar sayılı kararı ile ... Taşıma-... Sendikası ile davalı Şirket arasında 01.05.2016-30.04.2018 tarihlerinde geçerli olan toplu ... sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmenin "İlave Tediye" başlıklı 36 ncı maddesinde; "6772 sayılı kanun gereği 52 günlük ücreti tutarında ilave tediye verilir ve bu ilave tediye Bakanlar Kurulunun belirlediği tarihlerde ödenir." düzenlemesinin yapıldığı, yine Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 05.02.2019 tarihli ve 2019/26 Esas, 2019/46 Karar sayılı kararı ile ... Taşıma-... Sendikası ile davalı Şirket arasında 01.05.2018-30.04.2020 tarihlerinde geçerli olan toplu ... sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmenin "İlave Tediye" başlıklı 45 inci maddesinde; "6772 sayılı kanunda belirtilen 52 günlük ücretleri tutarında ilave tediye verilir ve bu ilave tediye Cumhurbaşkanlığınca belirlenen tarihlerde ödenir. " düzenlemesinin yer aldığı, bu madde ile 6772 sayılı Kanun'a atıf yapılarak taraflar arasında geçerli olan toplu ... sözleşmesi ile akdi bir ilave tediye alacağı düzenlemesi yapıldığından davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı, davacının ıslah dilekçesinde asıl alacak ve dava tarihine kadar işlemiş faiz talebinde bulunduğu, bilirkişi raporunda yapılan ana para ve dava tarihine kadar işlemiş faiz hesabının hükme esas alındığı, davalı tarafça, bilirkişi raporundan sonra ilave tediye ücretlerinin ana para kısmının davacıya ödendiği, dava tarihine kadar işlemiş faiz kısmının ise ödenmediği, davacının ıslah dilekçesindeki talebi ile bağlı kalınarak dava tarihine kadar işlemiş faiz hesabının dikkate alınmasıyla davalı tarafça yapılan ödemenin 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 100 üncü maddesi gereğince öncelikle dava tarihine kadar işlemiş faiz hesabından mahsup edildiği, bakiye kısmının ise ilave tediye alacağından mahsubu suretiyle bir kısım ilave tediye ücretinin kabulü ile fazlaya dair istemin davalı tarafça ödenmesi nedeniyle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davada talep edilen alacağın akdi değil yasal bir alacak olduğunu, toplu ... sözleşmesinde 6772 sayılı Kanun'a atıf yapılarak bu ödemenin davacıya yapılacağının kararlaştırıldığını, dolayısıyla toplu ... sözleşmesinde dava taraflarının yasal bir ödeme kararlaştırdığını, tarafların akdi bir ödeme kararlaştırması hâlinde 6772 sayılı Kanun'a atıf yapmadan doğrudan akdi bir ödeme belirleyebileceklerini, ancak durumun böyle olmadığını, davalı Şirketin 6772 sayılı Kanun kapsamına girmediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıya ait sendika üyelik fişine göre davacının toplu ... sözleşmesinin tarafı olan ... Taşıma-... Sendikasına üye olduğu, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmelerindeki düzenlemelere göre davacının 6772 sayılı Kanun'dan yararlanarak yasal ilave tediye alabileceği değil, ilave tediye olarak isimlendirilmiş akdi ikramiye alabileceğinin kabul edildiği, davacının ilave tediye alacağına hak kazandığı kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesinin dosya kapsamına uygun olduğu, İlk Derece Mahkemesinin hukuki nitelendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Şirket ile ... Taşıma-... Sendikası arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığı tarafından karara bağlanan toplu ... sözleşmelerinde düzenlenen ilave tediye alacağının niteliği, davacının alacağa hak kazanıp kazanamayacağı, hak kazanılan alacak dönemleri bakımından arabuluculuk dava şartının yerine getirilip getirilmediği ve alacağa işletilecek faizin başlangıç tarihine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un 109 uncu maddesi, 6772 sayılı Kanun'un 1 vd. maddeleri, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu ... Sözleşmesi Kanunu'nun 17, 33, 39 ve 51 inci maddeleri.

3. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu'nun "Borçlunun temerrüdü" kenar başlıklı 117 nci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
"...
Muaccel bir borcun borçlusu,alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; haksız fiilde fiilin işlendiği, sebepsiz zenginleşmede ise zenginleşmenin gerçekleştiği tarihte borçlu temerrüde düşmüş olur.
..."

4. 7036 sayılı ... Mahkemeleri Kanunu'nun 3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Belediyelerin hissedarı olduğu özel hukuk tüzel kişisi şirketlerin 6772 sayılı Kanun kapsamına girmedikleri ve işçilerine yasal ilave tediye ödeme yükümlülüklerinin bulunmadığı; ancak bu durumun söz konusu Şirket işçilerine toplu ... sözleşmeleri ile akdi ilave tediye ödenmesine ilişkin düzenleme getirilmesine engel teşkil etmediği, nitekim somut uyuşmazlık konusu döneme ait toplu ... sözleşmelerinde de ilave tediyenin hesaplanması, unsurları ve ödenmesi bakımından 6772 sayılı Kanun'a yollamada bulunularak akdi ilave tediye alacağı kararlaştırıldığı, belirtilen toplu ... sözleşmesi hükümleri davacının 6772 sayılı Kanun'dan yararlanarak yasal ilave tediye alabileceği anlamına gelmemekte ise de düzenleme kapsamında davacı işçinin ilave tediye olarak isimlendirilmiş akdi ikramiye alabileceği yönündeki Derece Mahkemeleri kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

3. Ne var ki dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş, sürecin anlaşamama ile sonuçlanması üzerine 08.03.2021 tarihli son tutanak dava dilekçesine eklenerek 23.08.2021 tarihinde dava açılmıştır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacının talebi ile bağlı kalınarak 17.03.2020-20.08.2021 tarihleri arasında hak kazanılan ilave tediye alacağından dava açılmadan önce yapılan ödemeler dışlandıktan sonra 2020 yılı Temmuz ve Aralık ayları ile 2021 yılı Ocak ve Mayıs ayları alacaklarına hak kazanıldığı değerlendirilmiş ve ilave tediye alacağı miktarı hesaplanmıştır. Arabuluculuk faaliyetinin arabuluculuk son tutanak tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği hususu dikkate alındığında, 08.03.2021 tarihli arabuluculuk son tutanak tarihinden sonra hesaplamaya esas alınan 2021 yılı Mayıs ayı ilave tediye alacağı için arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden bu dönem yönünden davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.

4. Diğer yandan Dairemizin yerleşik uygulaması uyarınca, işçi muaccel alacaklarını ... ... belirtmek kaydıyla ihtarname ile işvereni temerrüde düşürebilir. Söz konusu ihtarnamede alacak miktarlarının belirtilmesi gerekmez. Dava tarihinden önce yürütülen arabuluculuk süreci sonucunda anlaşma yapılamadığına dair düzenlenen son tutanak bu bağlamda değerlendirildiğinde, dava konusu alacakların dava tarihinden önce arabuluculuk aracılığıyla talep edilmesi karşısında davalı işverenin arabuluculuk son tutanak tarihi itibarıyla temerrüde düştüğünün kabulü gerekmektedir. Bu sonuç davalı işverenin usulüne uygun davet edilmesine rağmen arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı durumlarda da geçerlidir.

5. Somut uyuşmazlıkta İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalının daha önce temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmaması sebebiyle akdi ilave tediye alacağına ilişkin olarak Cumhurbaşkanınca belirlenen ödeme tarihleri kesin vade gibi değerlendirilerek bu tarihlerden itibaren faize hükmedilmek suretiyle hesaplama yapılması hatalıdır. İlâmın Değerlendirme bölümünün (4) numaralı paragrafında yapılan açıklamalar dikkate alındığında, ilave tediye alacağına ilişkin işlemiş faiz miktarı değerlendirilirken arabuluculuk son tutanak tarihinden (bilirkişi raporunda kabul edildiği şekilde) 20.08.2021 tarihine kadar olan sürenin dikkate alınması gerekir. Bu husus gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi de hatalıdır.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.