İŞE DAVET İHTARINI TEBELLÜĞDEN KAÇINAN İŞÇİ SAMİMİ DEĞİLDİR


Yazar: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi
12.03.2024 16:45:02
İŞE DAVET İHTARINI TEBELLÜĞDEN KAÇINAN İŞÇİ SAMİMİ DEĞİLDİR

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2024/281 E. 2024/1526 K. 05.02.2024 T.

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.


İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait işyerinde ... bölge satış müdürü olarak çalıştığını, ... sözleşmesinin geçerli neden olmaksızın işverence feshedildiğini, söz konusu feshin geçersizliği ile işe iadesine ilişkin ... 1. ... Mahkemesinin 2014/1050 Esas ... dosyası üzerinden yapılan yargılamada müvekkilinin işe iadesine karar verildiğini ve işe iade kararının onanarak kesinleştiğini, müvekkili tarafından yasal süresinde işe başlamak için işverene başvuru yapıldığını ancak işverence müvekkili asıla işe başlaması için tebligat yapılmadığını, davalı işverence davacı vekili olarak kendilerine işçinin ...'da bulunan işyerinde işe başlayabileceğinin bildirildiğini, davalının bu bildiriminin usule uygun olmadığını, işverenin işe başlatma isteğini vekile değil asıla bildirilmesi gerektiği yönünde Yargıtay kararının bulunduğunu, müvekkilinin ...'de bulunan işyerinde çalışırken ...'da bulunan işyerinde işe başlatılmak istendiğini, işe davetin samimi olmadığını beyan ederek işe iade tazminatı (... güvencesi tazminatı), boşta geçen süre ücreti ve diğer haklar, kıdem tazminatı farkı, yıllık izin farkı, ihbar tazminatı farkı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının işe iade davasının kesinleşmesi üzerine 22.....2017 tarihli ihtarname ile işverene başvuru yaptığını, müvekkili tarafından yasal süresi içinde davacının 13.07.2017 tarihli cevabi ihtarname ile samimi olarak işe davet edildiğini, ihtarnamede davacının aynı ünvan ile zam uygulanarak bulunan güncel ücret ve diğer tüm sosyal haklarıyla birlikte işe davet edildiğini, ... işyerlerinin 31.03.2016 tarihi itibarıyla tamamen kapatılmasına karar verildiğini, ... işyerinde işe başlaması nedeniyle davacının ulaşım, nakliye kira farkı gibi masrafların karşılanacağının bildirildiğini ancak gönderilen 13.07.2017 tarihli cevabi ihtarnamenin adreste tanınmadığı gerekçesiyle iade edildiğini, davacının işe davet ihtarını tebellüğ etmekten kaçındığından işe başlamada samimi olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.01.2020 tarihli ve 2017/558 Esas, 2020/93 Karar ... kararıyla; yapılan yargılama, toplanan deliller, müzekkere cevapları, tanık beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosyanın birlikte değerlendirildiği, buna göre davacının davalı işyerinde ... bölge satış müdürü olarak çalıştığı sırada ... sözleşmesinin feshedildiği, ... 1. ... Mahkemesinin 2014/1050 Esas ... dosyası ile davacının işe iadesine karar verildiği, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2016/14579 Esas, 2017/9434 Karar ... kararı ile onanarak kesinleştiği, davacının davalı işyerinde 03.02.1992-30.11.2014 tarihleri arasında çalıştığı, fesihten önce ücretinin 13.408,00 TL brüt olduğu, davacı tarafından işe başlatılmadığının iddia edildiği, davalı işverence ise davacı tarafın işe davete icabet etmediği yönünde savunma yapıldığı, davalı ...'de bulunan işyerinin tamamen kapatılması nedeniyle davacının zorunlu olarak ...'da bulunan işyerinde işe davet edildiği ancak davacının işe başlamadığına dair tutanaklarda imzası bulunan davalı tanıklarının davacıyı tanımadıkları ve davalı tarafça davacıya gönderilen işe davet ihtarnamesinin bila tebliğ iade edildiği, bu suretle işverenin davacıyı işe davetinde samimi olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 08.....2022 tarihli ve 2020/1628 Esas, 2022/1229 Karar ... kararıyla; davacının davalı işveren nezdinde ... bölge satış müdürü olarak çalışırken ... sözleşmesinin davalı işverence geçerli olmayan nedenle feshedildiği, davacı tarafça davalı işveren aleyhine açılan işe iade davasında feshin geçersizliğine hükmedildiği, söz konusu kararın kesinleştiği, davalı tarafça davacıya ...'deki fabrikanın kapatılması nedeniyle ...'da ... teklif edildiği beyan edilmişse de; davalı Şirketin fabrikasının ...'de hizmet vermeye devam ettiği, buna rağmen davacıya ... ilinde çalışmasına yönelik olarak davalı işverence yapılan işe davetin samimi olmadığı ve davacının işe iade davasında hükmedilen alacaklara hak kazandığı gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.


V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.


2. Dairemizin 25.10.2022 tarihli ve 2022/10044 Esas, 2022/13134 Karar ... kararı ile; davacının süresi içinde 22.....2017 tarihli ihtarname ile işe başlamak için işverene başvuru yaptığı, söz konusu ihtarnamede davacı asılın adres olarak gösterdiği "Kartaltepe Mahallesi ... ... Sokak No: 2/1 iç kapı No:3 ...-..." adresine davalı işverence 13.07.2017 tarihli işe davet ihtarnamesinin gönderildiği, davacı asılın bildirdiği adrese gönderilen 13.07.2017 tarihli ihtarnamenin davacının adreste tanınmadığı şeklinde açıklama ile bila tebliğ iade edildiği, davalı işverence bunun üzerine davacı vekiline e-posta gönderilmek suretiyle davacı işçinin işe davet edilmeye çalışıldığı ancak buna rağmen davacının usulüne uygun işe davet edilmediği ileri sürülerek işbu davanın açıldığı değerlendirildiğinde; bildirdiği adrese gönderilen 13.07.2017 tarihli işe davet ihtarını tebellüğ etmekten kaçınan davacının işe iade yönündeki başvurusunun samimi olmadığı ve dava konusu alacakların reddinin gerektiğinden bahisle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; işe iade kararı alındığında yapılan başvuruda işçinin samimi olması gerektiği, davacının işe iade başvurusunda bildirdiği adrese gönderilen davet yazısının davacının adreste tanınmadığı belirtilerek iade olduğu, davacının adres değişikliğine yönelik herhangi bir bildirim yapmamış olduğu, bu durumda işe iadenin mali sonuçlarından yararlanmak istediği, başvurusunun samimi olmadığı, işverence yapılan feshin geçerli hâle geldiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; işe iade yazısı içerir tebligatın müvekkili işçiye tebliğ edilmediğini, müvekkilinin mernis adresine usulüne uygun tebligat yapılması gerektiğini, işverenin işe davet yazısını işçi vekiline e-posta yolu ile iletmiş olmakla işe davet yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılamayacağını, davalı tarafın işe davet yazısında samimiyetten uzak hareket ettiğini belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacı işçinin işe iade başvurusunun samimi olup olmadığına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1.6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 4857 ... ... Kanunu'nun 21 inci maddesi.

3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 ... Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.