RADYASYON GÖREVLİSİ SAYILMA MARUZİYETİN SÜREKLİLİĞİNE BAĞLIDIR


Yazar: Yargıtay 9.Hukuk Dairesi
03.01.2024 14:32:11
RADYASYON GÖREVLİSİ SAYILMA MARUZİYETİN SÜREKLİLİĞİNE BAĞLIDIR

Yargıtay 9.Hukuk Dairesi 2023/9615 E. 2023/13605 K. 03.10.2023 T.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davacı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.10.2023 günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davacı adına kimse gelmedi. Davalı vekili Avukat ... duruşmaya katılmıştır.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalı hastanede endoskopi hemşiresi olarak 04.....2007 tarihinden itibaren çalışmaya başladığını, hâlen çalışmaya devam ettiğini, 3153 Sayılı Radyoloji, Radiyom ve Elektrikle Tedavi, Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun (3153 sayılı Kanun) kapsamında olduğunu, görevini ifa ederken kendisine verilen dozimetre cihazı ve koruyucu ekipmanla çalıştığını ancak davalı tarafından 3153 sayılı Kanun kapsamında sayılmayarak 35 saati aşan fazla çalışma ücretinin ödenmediğini, kullandırılması zorunlu olan şua izinlerinin kullandırılmadığını ve ücretinin ödenmediğini, hafta tatili ve ... bayram genel tatil çalışmalarının karşılığının ödenmediğini, fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmadığını, aynı işi yapan kişilerin 3153 sayılı Kanun kapsamında tutularak haklarının ödenmesine karşın davacının ilgili Kanun kapsamına alınmadığını belirterek fazla çalışma, hafta tatili, ... bayram ve genel tatil ve şua izni alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, yönetmelik hükümleri uyarınca bir personelin radyasyon görevlisi sayılması ve neticesinde bazı haklarından istifade edebilmesi için öncelikle 24.03.2000 tarihli ve 23999 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği'nde (Yönetmelik) belirtilen denetimli alanlarda veya denetimli alanlar dışında radyasyon kaynaklarıyla sürekli ve bir fiil çalışması, aynı zamanda radyasyon güvenliği yönetmeliğinde toplum üyesi için belirlenen doz sınırlarının üzerinde radyasyona maruz kalmaları gerekmekte olduğunu, davacının 3153 sayılı Kanun kapsamında çalışma koşullarına tâbi personel grubunda bulunmadığını, endoskopi hemşiresi olarak çalışan davacının mevzuat gereği radyasyon görevlisi olmadığını, davacının şua izni alacağı ve diğer özlük haklardan yararlanmasının mümkün olmadığını, davacının fazla çalışma ücretinin aylık ücreti içerisinde kararlaştırıldığını ve her yıl düzenli olarak fazla çalışmaya muvafakatname alındığını, yıllık 270 saate kadar olan fazla çalışma ücretinin talep edilemeyeceğini, 270 saati aşan fazla çalışma yapılması durumunda bunun karşılığının ödendiğini ya da bu çalışma karşılığının izin olarak kullandırıldığını, hafta tatili ve genel tatil çalışması yapılması hâlinde ücretlerinin ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bilirkişi heyet raporunda davacının radyasyon görevlisi olmadığının tespit edildiği, davacının, dozimetre doz raporuna göre belirlenen radyasyon dozunu geçmemesi, çalışma alanı, günlük çekime girdiği ERCP sayısı, sürekli olarak radyasyon alanında çalışmaması, normal çalışma alanının radyasyon alanı dışında olması dikkate alındığında, radyasyon görevlisi olmadığı ve dolayısıyla 3153 sayılı Kanuna tâbi çalışan olmadığını, şua izni, fiili hizmet süresi zammı ve daha kısa süreli çalışma haklarından yararlanamayacağı, davacı işçinin haftalık 5,5 saat fazla çalışma yaptığı, yıllık 270 saatin mahsubu ile davacının haftada 0,3 saat fazla çalışma yaptığı, bordroların incelenmesinde davalı tarafından davacıya fazla çalışma alacağı ödendiği, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamadan davalı yanca yapılan ödemenin mahsubu ile davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığı, davacının ... bayram genel tatil günlerinde ve hafta tatillerinde çalışma yaptığını davacı tanıkları dâhil tüm tanıkların beyanlarına göre ispat edemediği, davacının radyoloji alanında çalışan kişi olmadığından şua iznine hak kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosya kapsamındaki teknik tespitler ve mevzuat birlikte değerlendirildiğinde, Mahkemenin davacıyı radyasyon görevlisi olarak kabul etmesi gerektiğini, 11.01.2018 ve 03.10.2019 tarihli bilirkişi raporlarındaki tespitlerin lehlerine olduğunu ve davacının radyasyon görevlisi olarak kabul edilmesi gerektiğini, bilirkişi raporunda yer alan teknik tespitler ile rapor neticelerinin çelişkili olduğunu, davalı işyerinde çalışan endoskopi hemşirelerinin radyasyon görevlisi olarak kabul edildiğini, şua izni kullandığını, fiili hizmet zammından yararlandığını, davacının bu kapsamda sayılmamasının eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, Mahkemenin taleplerine dair hüküm kurmadığını, 45 saati aşan fazla çalışmalar ile ilgili hüküm tesis ettiğini ve talebin reddine karar verdiğini, eksik inceleme ile usul ve esasa aykırı şekilde şua izni, hafta tatili ile ... bayram ve genel tatil alacakları taleplerinin reddine karar verdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının sürekli görev yaptığı çalışma alanının endoskopi ünitesi olduğu, kurumda yapılan incelemede ünite içerisinde ilave skopi cihazının bulunmadığının saptandığı, buna göre radyon maruziyetinin bulunmadığının belirlendiği, davacının ara sıra görev yaptığı (skopi cihazı eşliğinde yapılan ERCP, Bilier ve GİS stentleri takılıp çıkarılması gibi) işlemlerin denetimli alanlarda yapılan işlemler sayılmakla ve farklı bir çalışma alanı bulunduğundan radyasyona maruziyeti olmakla birlikte süreklilik arzetmediğinin, ara sıra bu alanda çalışması nedeni ile radyasyon görevlisi sayılmaması gerektiğinin tespit edildiği, dosyadaki bilirkişi üçlü heyet raporunun dosya içeriğine uygun olduğu, bu kapsamda davacının radyasyon görevlisi sayılamayacağından 3153 sayılı Kanun gereğince radyasyon çalışanlarına sağlanan haklardan yaralanmayacağı, emsal nitelikte çalışan hakkında verilen kararın onandığı, davacı tarafın hafta tatili alacağını ispatlayamadığı, yine dinlenen davacı ... anlatımlarında davacının ... bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının tespit edilemediği, davacının 45 saati aşan çalışmaları yönünden de bilirkişi raporunda yapılan tespitlere göre ödenmemiş fazla çalşıma alacağının bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının davanın kabulüne karar verilmek üzere bozularak ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 3153 sayılı Kanun ile Yönetmelik hükümleri kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, fazla çalışma, ... bayram genel tatil ve hafta tatili ücreti ile şua izni alacaklarının ispatı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

2. 4857 sayılı ... Kanunu'nun 41, 44, 46, 47 ve 63 üncü maddeleri

3. 3153 sayılı Kanun'un ek 1 maddesi ve diğer ilgili hükümleri ile Yönetmelik'in 7 vd. maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Davalı yararına takdir edilen 17.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.