TASFİYE EDİLEN VEYA ORGANSIZ KALAN KOOPERATİFLERİN TEBLİGAT VE TEMSİL SORUNLARI


Yazar: Av. Özge ÇALHAN & Av. Selçuk ENER
16.04.2024 11:26:24
 TASFİYE EDİLEN VEYA ORGANSIZ KALAN KOOPERATİFLERİN TEBLİGAT VE TEMSİL SORUNLARI

 

Ülkemizde, kooperatif kurulmak suretiyle site ya da toplu yapı inşaatının çok yaygın olduğunu söyleyebiliriz. Kooperatif ortakları açısından büyük avantajları bulunan bu oluşumların uygulamada çokça soruna yol açtığı, bu sorunların büyük kısmının kooperatif tarafından inşa edilen taşınmazların ortaklara devrine ilişkin olduğu da görülmektedir. Tabi kooperatiflere ilişkin tek sorun bundan ibaret olmayıp kooperatiflerin tasfiye edilmesi ya da temsile yetkili organlarının işlevsiz kalması halinde de özellikle tebligat ve temsile ilişkin çokça hukuki sorunla da karşı karşıya kalınmaktadır.

Bu yazımızda, kooperatiflerin tasfiye edilmiş olması halinde, vefat eden kooperatif üyelerinin mirasçılarının kooperatiften kaynaklı haklarını iktisap etmesi veya devretmesinde yaşanan sorunlar ve çözümlerine değinilecektir. Bir yandan da temsile yetkili organı bulunmayan kooperatiflerin nasıl temsil edileceği veya açılacak davalarda husumetin kime yöneltileceği de çözüme kavuşturulacaktır.

Öncelikle kooperatifin yasada nasıl tanımlandığını belirtmekte fayda var. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 1. maddesinde kooperatifler; “Tüzel kişiliği haiz olmak üzere ortaklarının belirli ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek veya geçimlerine ait ihtiyaçlarını işgücü ve parasal katkılarıyla karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle sağlayıp korumak amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulan değişir ortaklı ve değişir sermayeli ortaklıklara kooperatif denir.” şeklinde tanımlanmıştır. Tasfiye edilmiş ya da temsile yetkili organlarını yitirmiş kooperatiflerle ilgili uygulamada en çok karşılaşılan usuli sorunlara değinmek gerekirse;

a)      Tebligat Sorunu

Uygulamada kooperatiflerle ilgili en sık karşılaşılan sorunlardan biri, kooperatifin sicilden terkin edilmiş olması halinde tebligatların kime yapılacağıdır. Sicilden terkin edilmiş bir kooperatife tebligat, ancak kooperatifin ihyası suretiyle mümkündür.

                                                                                   _____________________________________

“Tapu kayıt maliki ... 17. Bölge Konut Yapı Kooperatifinin, ticaret sicilinden terkin edilmek suretiyle tüzel kişiliğinin sona erdiği anlaşılmış ise de tüzel kişiliğin sona ermesi için tüm alacakların tahsil edilmiş, borçların da ödenmiş olması, bu şekilde tüzel kişiliğin tüm hak ve yükümlülüklerinin tasfiye edilmiş bulunması gerekmektedir. Adı geçen davalı kooperatifin dava konusu taşınmazda halen paydaş olduğu anlaşıldığından bu davanın görülebilmesi için her şeyden önce davalı kooperatifin ticaret siciline yeniden tescilinin sağlanması suretiyle tüzel kişiliğinin kazandırılması gerekmektedir. Ortaklığın giderilmesi davasından önce tüzel kişiliği ortadan kalkmış ise de kooperatifin ihyasına karar verilerek yeniden sicile tescilinin sağlanması halinde yapılan terkin işlemi hükmünü yitirip ihya kararı etkisini geçmişe yönelik olarak da doğuracağından adı geçen kooperatifin davaya katılımı sağlanmış olacaktır. O halde mahkemece, davalı kooperatifin ticaret siciline yeniden kayıt edilmesi suretiyle tüzel kişiliğini kazanması amacıyla davacıya ihya davası açması için uygun bir süre verilmesi, açılacak ihya davasının sonunda kooperatifin ihyasına karar verilmesi halinde tüzel kişiliği yeniden tesis edilecek kooperatif hakkındaki işbu davaya devam olunarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken davalı kooperatif adına usulüne aykırı şekilde Tebligat Kanununun 28. maddesine göre ilanen tebligat yapılmak suretiyle davaya katılımı sağlanmaksızın karar verilmesi de doğru değildir.”

(Yargıtay 14. HD 2017/3923 E. 2021/1572 K. 08.03.2021 T.)

                                                                                   _____________________________________

b)      Temsil Sorunu

Kooperatiflerle ilgili karşılaşılan bir diğer sorun ise, kooperatifin organsız kalması halinde yaşanmaktadır. Örneğin, yönetim kurulunun kanunda aranan şartları yitirmesi halinde kooperatifin nasıl temsil edileceği, açılacak davalarda dava takip yetkisinin nasıl kullanılacağı önemli bir hukuki sorun olarak karşımıza çıkar. Bu durumda mahkemece kooperatife kayyım atanması suretiyle kooperatifin temsili mümkün hale gelebilmektedir. Nitekim aşağıda yer verilen kararda, yönetim kurulu bulunmayan bir kooperatifin, genel kurul tarafından yeni bir yönetim kurulu oluşturuluncaya kadar kayyım atanmak suretiyle temsil edilebileceği ifade edilmektedir.

                                                                                   _____________________________________

“İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı Bakanlığın 19.8.2020 tarihli kararı ile davalı kooperatifin mevcut yönetim kurulu üyelerinin tamamının görevine tedbiren son verildiği, yönetim kurulu yerine geçecek başkaca yedek üyenin olmadığı, dolayısıyla davalı kooperatifte organ boşluğu oluştuğu, 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 90 ncı maddesine göre davacı Bakanlığın genel kurul toplantısı yapılması için gerekli tedbirleri alarak işbu davayı açmada hukuki yararı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile S.S. ... ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'ne genel kurulu toplamak üzere yeni yönetim kurulu oluşturuluncaya kadar geçerli olmak üzere ..., ve ...'ın kayyım heyeti olarak atanmalarına, kayyımların tedbiren göreve derhal başlatılmasına karar verilmiştir

İlgili karar davalı tarafından istinafa taşınmış, istinaf yerel mahkeme kararını onamıştır.

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunun 371 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen kararın tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.”

(Yargıtay 6. HD 2022/5301 E. 2024/5 K. 08.01.2024 T.)

                                                                                                                                              _____

Sonuç olarak, kooperatiflerle olan münasebetlerde, kooperatifin tasfiye edilmesi veya temsile yetkili organının işlevini kaybetmesi halinde usuli bazı hukuki sorunlar doğabilmekte, kooperatife yöneltilecek husumetlerde tebligat ve temsil zorluğu yaşanabilmektedir. Kooperatif yönetim kurulunun kanunda aranan şartları yitirmesi halinde kooperatif temsil yetkisini kullanamaz hale gelebilir, bir diğer deyişle organsız kalabilir. Bu ve bunun gibi hukuki sorunlarla karşılaşmanız halinde, kooperatifler hukuku alanında çalışan uzman bir hukukçuya danışmanız, zaman, para ve hak kaybı yaşamamanız açısından hayati öneme sahiptir.

Av. Özge ÇALHAN & Av. Selçuk ENER